15 Ocak 2010 Cuma

Haşhaşlı Kek -Pasta ve Dostluk Ödülüm


Hep misafirlikte yediğimiz haşhaşlı keki evde denemeye karar verdim.Ertesi gün tekrarladık tarifi yoğun talapten dolayı.Blogların biri ayrıntılı anlatmış ben de arşivime almışım fakat linkine ulaşamıyorum 2 gündür.Bulursam mutlaka ayrıntı isteyenleri yönlendiririm arkadaşımıza.Tarifine gelecek olursak su bardağı ölçüsünü çay bardağına indirgedim ilk denemem olduğu için.Büyük boy borcam tepsiye epeyce kalın oldu.Sonraki denememi mini fırın tepsisine kaydırınca istenen inceliği yakalamış olduk.Zaten kreması- meyve süsü derken bihayli kalınlaşıyor.

Malzemeler.
2 yumurta
1 çay bardağı şeker
1 çay bardağı  irmik
"  "     """         haşhaş
""    """    ""     süt
""     ""             sıvıyağ
2   ""     ""        un,k.tozu-vanilya ikilisi.
Şerbeti için:1'er çay bardağı şeker- su 3-4' kaynatılacak.
Kreması için.2kaşık un,1 kaşık nişasta,3-4 kaşık şeker,2 bardak süt,vanilya
Kremşanti:1 çay bardağı sütle hazırlanacak.
Süsleme içim meyve ve ben hazır meyve sosu kullandım.Çilekli-frambuazlısı var.Ama tabiiki olmasa da olur.
YAPILIŞI:Kek malzemelerini karıştırıp 170' de pişiriyoruz.Bu şekilde kıvamı biraz akışkan oldu ama irmiğin sonradan şişebileceğini düşündüm.Fırından çıkan sıcak kekin üzerine ılık şerbeti döküyoruz.Kremeyı pişirip soğumaya yakın çırpılmış kremşantiyi ilave edip hafifçe karıştırtıktan sonra şurubunu çeken kekimizin üzerine yayıyoruz.Geriye kalan süsleme oda size kalmış.Kivi görüntü açısından daha uyumlu.Afiyetler olsun.     
  Tarifimi 51.P.D.Ç.S.Etkinliği ev sahibi Japonçekirdeği arkadaşıma gönderirken kolay gelsin diyorum.

;
  Sevgili dostum  EZGİLİ TARİFLER-AYLA cım bu ödülü bana vermiş.Kendisine sizin huzurunuzda tekrar teşekkürlerimi bildiriyorum.Bursa ya  kucak dolusu sevgiler.
 Ve dostluk üzerine bir yazı.Bakınız Can Dündar ne demiş.
   ESKİDEN Çember çevrilir, Su musluktan içilir, Ağaçlara tırmanılırdı. Bebekler bezden, silahlar tahtadan, Resimler kömür karasından yapılırdı. Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin İsimleri konulur Saatli maarif okunurdu Komşuda pişen, bize de pişer Bizde pişen komşuya düşerdi Geceler ayaz, sokaklar karanlık, Yıldızlar parlak olurdu Turşu, salça, mantı evde yapılır Karpuz kuyuda soğutulurdu Erik ağacının çiçeği pencere camımıza yaslanır Güz yaprakları bahçemize düşerdi Kardan adam yapılır, evlerde soba yakılır Kış gecelerinde masal anlatılırdı Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi Evler badanalı, sokaklar lambasız Mahalleler bekçili olurdu Ajans radyodan dinlenir Çizgili roman okunur Defterlere kenar süsü yapılırdı Hayat, arkası yarın gibiydi Kesintisizdi Her gün yaşanacak bir şey vardı Herkes kendi düşünü kurar Kendi hayatını oynardı Şimdi Hayat tek perdelik bir oyun Stand-up bir yalnızlık gibi Şimdi Herkes Yoğun Yorgun Ve Tek başına Can Dündar can dündarinda dedigi gibi biten cok sey var ama biliyorum ki bitmeyen güzel dostluklar kurulan güzel dostluklarda var

5 yorum:

tatlilar gülcandan dedi ki...

Canim ellerine saglik hashasli bende denedim nefis afiyet olsun .Tebrikler ödülün icin daha nice ödüller canim sevgiler öptüm.

Unknown dedi ki...

Canim dostum senin icin bir sey var blogumda alirsan sevinirim sevgiler

Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ Emine Göl Yılmaz Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ dedi ki...

yeni sitemede beklerim hayırlı geceler.http://hanimeli2.blogspot.com/ http://eminegolylmz.blogcu.com

japon çekirdeği dedi ki...

ellerinize sağlık. tarifiniz yayımladım

sevgiler
ebru :))

gelibolu17 dedi ki...

canım ellerine sağlık.sevgiler selamlar..